Kurumsal Hayat ve Gerçek Hayat Arasındaki 9 Fark…

Günümüzde kurumsal hayat insan yaşamının büyük bölümünü ele geçirmiş durumda. Ofis ortamında geçen uzun saatler, insanın kendisine ve sevdiklerine çok az zaman ayırabilmesine yol açıyor. Çalışma saatleri dışında da işle ilgili tüm gelişmelere en güncel bilgi ile hakim olma ihtiyacı herkesi ele geçirmiş durumda.

Yoksa Oyun Dışısınız

Maillerinizi sıklıkla kontrol etme gereğinden bahsetmiyorum bile. Sektörünüzü ilgilendiren her türlü gelişmeden, twitten, kişiden, globalde ve ülkenizdeki yenilikten haberdar olmak durumundasınız. Yani ofis dışındayken dahi iş hayatı herkesin ruhunu ele geçirmiş durumda.

İş hayatının dijitalleşmesi ile beraber hız ve haber akışı, erişilebilir olma, insan sağlığı yönünden tehlikeli boyutlara ulaştı. Eskiden ofiste geçen saatlerin dışında özel yaşantısına zaman ayırabilen insan, şimdilerde giderek zorlaşan bir döngünün içerisinde. İnsan doğası ile tamamen ters düşen özgür olamama duygusu birçok fizyolojik ve psikolojik rahatsızlığı da beraberinde getiriyor.

Kurumsal hayat mutluymuş gibi davranan ve aslında kendi olamayan, durumun farkında olmayan veya olup da doğruya adım atamayan insanlarla dolu. 

Oysa Hayat Kısa

Kurumsal hayatta havalı unvanlara sahip insanları yakından tanıdığınızda birçoğunun işten başka hayat amacı, gerçek bir dostu ya da ailesine ayıracak zamanı olmadığını görüyorsunuz.

Bu garip döngü doğal olmayanı yaşamak zorunda olan herkesi deyim yerinde ise anormalleştiriyor.

İnsanlar ya mutsuzluktan hastalıklarla uğraşıyor ya da kendilerine bu döngüde nefes aldıracak aktivitelere yöneliyor.

Herkes birbirine vitamin desteği ya da psikolog öneriyor. Koşuyor, yoga yapıyor, profesyonel destek alıyor ama tam olmuyor. Birileri sorguluyor ama çemberden de çıkamıyor.

Kurumsal hayatta kazandıkları paraya karşılık kaybettikleri sağlıklarını geri kazanmak için herkes bolca para harcıyor😊

Trajikomik gerçekten.

Dileğim önümüzdeki on yıl içinde yeni nesillerin önce gelişmiş ülkelerden başlamak üzere bu korkunç saçma döngüyü sorgulamaları, reddetmeleri ve kırmaları elbette.