Çalışan Anne Olmak Gerçekten Zor

Annem de çalışan bir anneydi. Hem de 80’lerde bankacı😊 Çalışan bir annenin kızı olmak ne demek iyi biliyorum. Annemi aratmamak için anneannem çok fazla çaba harcamıştır her zaman. Aynı süreci belki daha da zorunu anneannem yaşamış. Çok şanslıydım.  Belki o boşluğu doldurmak için gereğinden fazla el üstünde tutulmuş da olabilirim.

Bilgisayarın olmadığı, fasitle hesap yapıldığı zamanlarda annem bankacıydı. Her şeyin insan gücü ve aklıyla yapıldığı o dönemde bayram, yılbaşı gibi mesailer nedeniyle anne hasretiyle büyüdüm. Çalıştığı için çok kızdığımı hatırlıyorum. Hafta sonları da ailece görüştüğümüz dostlar, iş güç, aile ziyaretleri derken annemle zaman geçirmeyi daha da özlüyordum. Her fırsatta benle ilgileniyor, tiyatroya, sinemaya götürüyordu.

Tarih tekerrürden ibarettir. Bunu yaşadıkça, tecrübeyle daha iyi hissediyorum. Bazen annem oluyorum, bazen de özlemle andığım babam.

Tüm kodlar genlerle aktarılıyor. Yoksa bu duyguları bu kadar derinden hissetmezdim diye düşünüyorum.

Şimdi ben de çalışan bir anneyim. İşten önce ve sonra ciddi bir trafikte araç kullanıyorum. Kafam sürekli meşgul. İşe giderken işte yapılacaklar, eve giderken de evle ilgili planlamalar bitmiyor. Hatta zaman yetmiyor.  Kitap mı okusam, piano mu çalışsam, Netflix’ten dizi mi izlesem, yok yok biraz uyusam mı derken…

Kalan enerjimi de kızıma saklıyorum. Geç yatmamaya özen gösteriyorum ki enerji toplayayım😊

Neşeli karakteriyle bana sabah akşam güzel güzel anlatıyor canım kızım. O’nun anlattıklarını dinlemeye bayılıyorum, dinlemeye doyamıyorum. Ama pilim de bitiyor. 😊 Beni dinlemiyorsun, telefonun elinde diye kızıyor. Minimum sürelerde telefonla ilgileniyorum. Ama benim de kafamı boşaltmaya ihtiyacım oluyor.

 

Bu arada evin ve çocuğun sorumluluğu hala annede. Çalışan anne veya ev hanımı olsa da bu durum değişmiyor.  Evli ya da ayrılmış tüm babalar tamamen işe konsantre olurken, çocukla ilgili konuları ikinci  plana atabiliyor ya da sorumlulukları alma konusunda anneye öncelik tanıyor diyebiliriz😊 😊

 

Bir sonraki nesilde ülkemizde kadın yöneticilerin artmasıyla, çalışma hayatlarını aile hayatlarını kolaylaştıracak çözümler de artacaktır. Esnek çalışmanın yaygınlaşması, kreş imkanları gibi.

 

Umuyorum ülkemizde aileler daha fazla yozlaşmadan, yıpranmadan, daha sağlıklı dengelerin kurulduğu bir toplumda yaşarız. Bireylerin sağlığı, toplumların sağlığı, mutlu aile hayatları, mutlu çocuklar ve mutlu bir gelecek kurgusu ile mümkün.