Çocukluğumdan beri eşya biriktirme huyum vardır. Aslında artık ihtiyacım olmayan bazı eşyalar, benim için çok değerli olabilmiştir. Muhtemelen taşıdıkları enerji, bende çağrışım yaptırdığı duygular, o eşyadan kopamama durumuna yol açıyor bende.

Bazı insanlar eşyalarla hiç bağ kurmazken bazıları da abartabiliyor. Konu çer çöp toplamaya kadar gidebiliyor 😊

Okuduğum bir makalede insanların dağınık masalarda çalışmasının yaratıcılıklarını artırdıkları yazıyordu. Benim genelde tercihim dağınık masalar. 😊 Ama evim dağınık olmayacak. Oradayken ruhum dinlenmek istiyor. Renkli perde, mobilya bile istemiyorum. Yoruyor.

Az önce de İnsan Beyni belgeselini izledim.

Phil Tippet Jurrasic Park’dan Star Wars’a dünyaca ünlü filmlerdeki canavarların yaratıcısı. Kendince özel eşyalarla,  kendi deyimiyle ıvır zıvırlarıyla, fotoğraflarla, objelerle dolu bir odada hayallerini, fikirlerini hayata geçirebildiğini öğrendim. Odasını fikir fabrikasına dönüştürmüş.  Odayı görseniz, enerjisi muhteşem. O eşyalar O insana özel elbette.

Bir bilim adamı da aynı belgeselde müthiş ifadeler kullandı:

‘Yaratıcılık insanlar açısından aslında mutlu olabilmek için çok önemli. Belki de içimizdeki boşluk hissinin sebebi bu.’ dedi.

‘Eğer kendiniz için yarattığınız ortam, yaratıcı insanların çalışabileceği bir ortam değilse, tabi ki aklınıza yeni fikirler gelmez. Yaratıcılığın formunda olduğunda ancak insan kendini bir bütün gibi hissediyor.’

Bu cümleler şu anki arayışlarım içerisinde bana çok şey ifade etti.

Aslında yapmak istediklerimi yapamamak beni yoruyor ve üzüyor. Neden yapamıyorum?

Yapmakla yükümlü olduğumu hissettiğim sorumluluklar, zamanımı, zihnimi, enerjimi alıyor.

Üretmek istediğim şeylere canla başla sarılacak, baştan başlayıp uzun ama güzel yolları kat edecek manevi gücü ve vakti bulamıyorum. Sebebi bu.

Aklında yapman gereken ama henüz tamamlayamadığın bir işin rahatsızlığıyla sürekli yaşamak gibi bir his.

Özgür olmak, ilgi alanlarınla veya istediğin bir insanla içinden geldiği anda zaman geçirebilmek demek benim için.

Bu cümlemin altını çizmek istiyorum. Unutmamak için.  

Özgür olmak ne kadar değerli.

Zamanının senin olması…