Sorulmaması gereken sorular, konuşulmaması gereken konular…

İnsanlık huzur çağına eriştiğinde doğmuş olmak isterdim. 

Az önce internette okuduğum bir haberle derinden sarsıldım. Üvey babası tarafından dövülen bebek 80 gündür yoğun bakımdaydı. Haber ‘Esma Bebekten Acı Haber Geldi’ diyordu. Aklınız alıyor mu?

Biliyorum insanın okumak istemeyeceği türden bir şey yazıyorum. Ama sizin de içinizden ARTIK YETER demek gelmiyor mu?

Ne yazık ki duyarlı ve hassas bir yapınız varsa bu haberlerden, gelişmelerden etkilenmemeyi başaramıyorsunuz. Okumak istemeseniz de bir haber başlığı yetiyor içinizi acıtmaya.

Değiştiremeyeceğiniz şeyler için üzülmeyin diyorlar. Bunu da kabul etmiyorum.  Neden yalnızca en sevdiklerinin başına bir şey gelince önemli oluyor herkes için? Ölüm, şiddet, kavga, hırsızlık… Ancak başına gelen anlıyor. NEDEN?? Anlamaya çalışmak, fark etmek, önemsemek çok kıymetli.

 21.  Yüzyılda farkındalık hala yetersiz. İnsanların ne yazık ki birçoğu empati yapamıyor.

Ülke yönetimlerinde de aynı durum söz konusu.

Eşit, adil, huzurlu ve mutlu bir dünyanın varlığı herkese ‘Alice Harikalar Diyarı’nda’ kadar uzak geliyor. Ülkeler arası sınırlar var. Savaş oluyor kaçamıyorsun. Dünya yüzünde tekrar etmek istiyorum dünya yüzünde aynı anda var olduğunuz bazı ülkelerde yiyecek bitiyor, su bitiyor kimse önemsemiyor.

Ömürler bitiyor, yüz yıllar geçiyor ama düzen!? Değişmiyor.

Esma Bebek’le konunun ilgisi ise şöyle benim için. Hala üvey babası tarafından öldürülen bebekler, eski kocası tarafından katledilen kadınlar, sokaklarda açlıktan, soğuktan ölen insanlar, insan yapımı silahlardan ölen insanlar, eziyet edilen hayvanlar da var.

Gelecekte Dünyadaki çirkin düzenin değişmesi için çok ciddi bir tehditle hep beraber karşı karşıya kalması gerekecek gibi geliyor bana. Medeni geçinen insanlar dahi suya sabuna dokunmazken, Uzaylılardan başka kim bizi birleştirebilir ?